Sitemizde, siz misafirlerimize daha iyi bir web sitesi deneyimi sunabilmek için çerez kullanılmaktadır.
Ziyaretinize varsayılan ayarlar ile devam ederek çerez politikamız doğrultusunda çerez kullanımına izin vermiş oluyorsunuz.
X

Madde 67

a. Giderim yükümlülüğü

2.   Hayvan bulunduranın sorumluluğu

a.   Giderim yükümlülüğü

Madde 67 - Bir hayvanın bakımını ve yönetimini sürekli veya geçici olarak üstlenen kişi, hayvanın verdiği zararı gidermekle yükümlüdür.

Hayvan bulunduran, bu zararın doğmasını engellemek için gerekli özeni gösterdiğini ispat ederse sorumlu olmaz.

Hayvan, bir başkası veya bir başkasına ait hayvan tarafından ürkütülmüş olursa, hayvanı bulunduranın, bu kişilere rücu hakkı saklıdır.

I-) 818 Sayılı Borçlar Kanunu:

(D) Hayvanlar Tarafından Yapılan Zarardan Mesuliyet

I - Zarar ve ziyan

Madde 56 - Bir hayvan tarafından yapılan zararı o hayvan kimin idaresinde ise o kimse hal ve maslahatın icabettiği bütün dikkat ve itinayı yaptığını yahut bu dikkat ve itinada bulunmuş olsa bile zararın vukuuna mani olamıyacağını ispat etmedikçe tazmine mecburdur.

Bu surette eğer hayvan diğer bir şahıs yahut diğer bir şahsa ait olan hayvan tarafından ürkütülmüş olur ise bu kimse onlara rücu edebilir.

II-) Madde Gerekçesi:

Madde 66 - 818 sayılı Borçlar Kanununun 56 ncı maddesini karşılamaktadır.

Tasarının üç fıkradan oluşan 66 ncı maddesinde, hayvan bulunduranın giderim yükümlülüğü düzenlenmektedir.

818 sayılı Borçlar Kanununun 56 ncı maddesinin kenar başlığında kullanılan “D. Hayvanlar tarafından yapılan zarardan mesuliyet / 1. Zarar ve ziyan” şeklindeki ibareler, Tasarıda “2. Hayvan bulunduranın sorumluluğu / a. Giderim yükümlülüğü” şeklinde değiştirilmiştir.

818 sayılı Borçlar Kanununun 56 ncı maddesi, “bir hayvan tarafından yapılan zarar” ile “sorumluluktan kurtulma olanağı” birinci fıkrada ve birlikte düzenlendiği için, iki fıkradan oluştuğu hâlde, Tasarının 66 ncı maddesi, bu iki durumun ayrı fıkralarda düzenlenmesi nedeniyle üç fıkradan oluşmaktadır.

Tasarının 66 ncı maddesinin birinci fıkrasında, bir hayvanın bakım ve yönetimini sürekli veya geçici olarak üstlenen kişinin, kural olarak hayvanın verdiği zararı gidermekle yükümlü olduğu öngörülmüştür. Böylece, 818 sayılı Borçlar Kanunundan farklı olarak, “hayvan bulundurma” kavramına açıklık kazandırılmıştır.

Maddenin ikinci fıkrasında, bir olağan sebep sorumluluğuna tâbi olan hayvan bulunduranın, objektif özen borcunu yerine getirdiğini ispat ettiği takdirde, sorumluluktan kurtulabileceği kabul edilmiştir. 818 sayılı Borçlar Kanununun 56 ncı maddesinin birinci fıkrasında, ayrı bir kurtuluş kanıtı olarak düzenlenmiş görünen “yahut bu dikkat ve itinada bulunmuş olsa bile zararın vukuuna mâni olamayacağını ispat etmedikçe tazmine mecburdur.” şeklindeki hüküm, nedensellik bağının kesilmesi ile ilgili olduğu göz önünde tutularak, madde metnine alınmamıştır.

Maddenin son fıkrasında da, bir başkası veya başkasına ait bir hayvan tarafından ürkütülmüş hayvanın verdiği zarardan sorumlu olan hayvan bulunduranın, bu kişilere rücu hakkının saklı olduğu belirtilmiştir.

III-) Kaynak İsviçre Borçlar Kanunu:

1-) OR:

D. Haftung für Tiere

I. Ersatzpflicht

Art. 56

1 Für den von einem Tier angerichteten Schaden haftet, wer dasselbe hält, wenn er nicht nachweist, dass er alle nach den Umständen gebotene Sorgfalt in der Verwahrung und Beaufsichtigung angewendet habe, oder dass der Schaden auch bei Anwendung dieser Sorgfalt eingetreten wäre.

2 Vorbehalten bleibt ihm der Rückgriff, wenn das Tier von einem andern oder durch das Tier eines andern gereizt worden ist.

3

2-) CO:

D. Responsabilité du détenteur d’animaux

I. Dommages-intérêts

Art. 56

1 En cas de dommage causé par un animal, la personne qui le détient est responsable, si elle ne prouve qu’elle l’a gardé et surveillé avec toute l’attention commandée par les circonstances ou que sa diligence n’eût pas empêché le dommage de se produire.

2 Son recours demeure réservé, si l’animal a été excité soit par un tiers, soit par un animal appartenant à autrui.

3

IV-) Yargı Kararları:

1-) Y. 3. HD, T: 20.09.2022, E: 2022/1035, K: 2022/6756:

“… KARAR : Davacı; 02/08/2009 tarihinde oturduğu sitede köpekler için ayrılmış bulunan alanda davalıya ait köpeğin saldırısına uğraması sonucu kolundan ağır şekilde yaralandığını, köpeğin saldırısından güvenlik elemanlarının yardımı ve köpeğe attığı yumrukla kurtulabildiğini, köpeğin saldırganlığının tüm site sakinlerince bilindiğini, olayın meydana gelmesinde gerekli tedbiri almayıp köpeği küçük çocuğuna teslim eden davalının kusurlu olduğunu ileri sürerek; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, şimdilik iş gücü kaybı nedeniyle 1.000 TL maddi, 40.000 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiş, … ıslah dilekçesi ile maddi tazminat talebini 112.004,52 TL’ye yükseltmiştir.

Birleşen davada davacı ... Genel Yaşam Sigorta A.Ş.; sigortalısı ...’in davalıya ait köpeğin saldırısına maruz kaldığını, ağır şekilde yaralandığını, tedavi giderlerinin tarafınca karşılandığını, olayın meydana gelmesinde gerekli dikkat ve özeni göstermeyen davalının kusurlu olduğunu ileri sürerek; yapılacak tedavi giderlerinden kaynaklı hakları saklı kalmak kaydıyla, şimdilik ödediği … TL’nin ödeme … tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiş; …

Davalı; sitede köpekler için ayrılmış bulunan alana giren davacının köpeğine saldırıda bulunduğunu, dişi kırılan köpeğin saldırıyı bertaraf etmek için davacının kolunu ısırdığını, cinsi gereği köpeğinin saldırganlığından bahsedilemeyeceğini, olayın meydana gelmesinde davacının ağır kusurlu olduğunu, tarafına kusur atfedilemeyeceğini, talep edilen manevi tazminatın da fahiş olduğunu savunarak, asıl ve birleşen davanın reddini istemiştir.

Mahkemece; davacının olay tarihinde köpeklere tahsis edilmiş etrafı çitle çevrili oyun alanına girerek davalıya ait köpeğin boğazını sıktığı, köpeğe yumruk ve tekme attığı, köpeğin de savunma refleksi göstererek davacıyı ısırdığı, bu sebeple gerçekleşen olay nedeniyle davalıya kusur atfedilemeyeceği gerekçesiyle, asıl ve birleşen davanın reddine dair verilen hüküm, asıl ve birleşen davada davacıların temyizi üzerine; Dairece verilen 19/11/2015 tarihli ve 2015/272 E. - 2015/18395 K. sayılı kararla; tarafların kusur ve sorumluluklarının belirlenmesine ilişkin mahkemece alınan bilirkişi raporlarının birbiriyle çeliştiği, raporlar arası çelişkiyi giderecek şekilde, önceki bilirkişiler dışında seçilecek konusunda uzman üç kişilik bilirkişi heyetinden tarafların kusur ve sorumluluklarını değerlendiren, ayrıntılı, gerekçeli ve denetime açık rapor alınarak, ulaşılacak sonuca uygun bir karar verilmesi gerektiğinden bahisle bozulmuştur.

Bozmaya uyan mahkemece; olayın meydana gelmesinde davalının sorumluluğuna gidilemeyeceği gerekçesiyle, asıl ve birleşen davanın reddine dair verilen hüküm, asıl ve birleşen davada davacıların temyizi üzerine; Dairece verilen 26/11/2019 tarihli ve 2019/4263 E. - 2019/9309 K. sayılı kararla; (1) numaralı bentle davacıların sair temyiz itirazları reddedildikten sonra, (2) numaralı bentle;

“...her ne kadar davalıya ait köpek, davacının müdahalesi nedeniyle korkuya bağlı tepkisel olarak sinirlenip davacıyı ısırmış ise de, davalının da köpeğine, iyi eğitim vererek, kilosunu, saldırganlık durumunu, mevsimsel etkileri göz önünde bulundurarak, yeterli güce sahip (gerektiğinde müdahalede bulunabilecek güce ve yaşa) bir vekil-yardımcı marifetiyle sitenin ortak kullanım alanına tahsis edilmiş yere göndermesi gerekir iken, bu durumlara dikkat etmeden hareket eden davalın da bu bağlamda munzam kusurlu olduğu anlaşılmaktadır.

Hal böyle olunca, mahkemece; kusursuz sorumlu olan davalının, munzam kusuru nedeniyle illiyet bağını kesen sebeplere dayanarak sorumluluktan kurtulamayacağı, buna bağlı olarak munzam kusur dikkate alınmak suretiyle (davalının tazminle yükümlü olduğu zarar tutarının belirlenmesi) asıl ve birleşen dava hakkında karar verilmesi gerekirken, delillerin yanılgılı değerlendirmesi sonucu istemin tümden reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir...” gerekçesiyle bozulmuştur.

Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda; serbest alan içerisine bırakılan davalıya ait köpeğin davacının köpeğine cinsel dürtülerle saldırdığı veya onunla oynamak istediği sırada, davacının da davalının köpeğine müdahalede bulunduğu, davacının müdahalesinin köpeğin boğazını sıkmak ve vurmak şeklinde eylemlerle gerçekleştiği, köpeğin de tepki olarak davacıyı ısırdığı, gerçekleşen olayda davacının kusurunun bulunduğu, sürekli iş göremezlik tazminatı olarak belirlenen 112.004,52 TL’den % 80 oranında indirim yapılması gerektiği; sigortalı davacı ...’in toplam 16.968,48 TL tutarındaki tedavi giderlerinin özel sağlık sigorta poliçesi kapsamında birleşen davada davacı ... tarafından karşılandığı, sigorta şirketinin yaptığı ödeme nedeniyle davalıya kusuru oranında rücu edebileceği, bu nedenle zarar gören davacının kusuru oranında indirim yapılması gerektiği gerekçesiyle; asıl davanın kısmen kabulüne, 22.400,90 TL maddi tazminat ile 5.000 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin istemin reddine; birleşen davanın kısmen kabulüne, 2.963,03 TL’nin 08/09/2009 tarihinden, 430,67 TL’nin ise 28/10/2009 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiş; hüküm, asıl davada davacı vekili, asıl ve birleşen davada davalı vekili tarafından temyiz, birleşen davada davacı vekili tarafından katılma yoluyla temyiz edilmiştir.

2-) Tazminat miktarının tayini davaya konu olayın meydana geldiği ve davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunup somut olayda uygulanması gereken 818 Sayılı Borçlar Kanunu’na (BK) göre belirlenecektir. BK’nın 43. maddesinin 1. fıkrası ile hâkimin, hâl ve mevkiin icabına ve hatanın ağırlığına göre tazminatın suretini ve şumulünün derecesini tayin edeceği hükme bağlanmıştır. Aynı düzenlemeye 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun (TBK) 51. maddesinde yer verilerek; hâkimin, tazminatın kapsamını ve ödenme biçimini, durumun gereğini ve özellikle kusurun ağırlığını göz önüne alarak belirleyeceği belirtilmiştir.
Tazminattan indirim sebeplerini düzenleyen BK’nın 44. maddesinde (TBK m. 52) öngörülen sebepler ise daha çok zarar görenle ilgilidir. "Hiç kimsenin kendi kusurundan yararlanamayacağı" yönündeki genel hukuk ilkesinin etkisiyle, maddede sayılan belirli hal ve durumlarda tazminattan indirim yapılması mümkün bulunmaktadır. Anılan madde kapsamında yer alan indirim sebeplerinden bir kısmı; zarar verici fiile rıza, ortak veya kişisel kusurdur.

Ortak kusur, makul bir kimsenin kendi yararına sakınmak zorunda olduğu özensiz bir hareket tarzıdır. Ortak kusur, kasdi olabileceği gibi ihmal şeklinde de ortaya çıkabilir. Zarar görenin ortak kusuru tespit edilirken, aynen zarar verenin kusurunda olduğu gibi objektif kusur kriterlerine başvurulmalı, yani objektifleştirilmiş kusur kavramı esas alınmalıdır. Zarar görenin ortak kusuru illiyet bağını kesecek yoğunlukta ise, zarar veren sorumluluktan kurtulacak ve tazminat ödemeyecektir. Buna karşılık zarar görenin ortak kusuru bu yoğunlukta değilse ortak sebep olarak tazminattan indirim sebebi teşkil edecektir. Zira bu hâlde, zarar görenin kusuru, diğer ortak sebepler arasında kısmi bir sebep olarak zararın doğmasına veya artmasına katkıda bulunmuştur. …

Zarar verenin kusursuz sorumlu tutulduğu hallerde, zarar görenin kusurlu bulunması durumunda da tazminatın bu hükme göre indirilebileceği kabul edilmektedir. …

Ortak kusur indiriminde, her somut olayın özelliğine göre olayın meydana geliş tarzı ve zararın artmasında zarar görenin kusurlu davranışının sonuca etkisi değerlendirilerek uygun oranda bir indirim yapılması, gerek öğretide gerekse Yargıtay İçtihatlarında benimsenmiş ve yerleşmiş bulunmaktadır.

Somut olayda; davacının davalıya ait köpek tarafından kolundan ısırılarak yaralanması nedeniyle tazminat istemiyle açılan eldeki davada mahkemece, maddi zararın hesaplanmasına yönelik alınan 03/03/2021 tarihli hesap raporu ile tazminat miktarı … TL olarak belirlenmiş olup, işbu bedelden % 80 oranında müterafik kusur indirimi yapılarak karar verildiği, uygulanan indirim oranının somut olayın yukarıda açıklanan özelliklerine göre fazla olduğu anlaşılmaktadır.

O halde mahkemece; olayın meydana gelmesinde hayvanı idare eden sıfatıyla gerekli özeni göstermeyen, gözetim ve denetim görevini yerine getirmeyen davalının kusursuz sorumluluğunun yanında ayrıca ek kusurunun bulunduğu, öte yandan köpeğe müdahalede bulunması sonucu zarar gören davacının ise ortak kusurlu sayılacağı dikkate alınıp, maddi tazminat miktarından daha düşük (makul) oranda ortak kusur indirimi yapılması gerekirken; yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm tesisi, doğru görülmemiş bozmayı gerektirmiştir. …”

V-) Yararlanılabilecek Monografiler:

Merve Keskin Orhan; Türk Borçlar Hukukunda Hayvan Bulunduranın Sorumluluğu, Ankara, 2020.

Elif Bolat Türkdoğan; Türk Hukukunda Bir Kusursuz Sorumluluk Türü Olarak Objektif Özen Ödevine Dayalı Sorumluluk, Ankara, 2021.

Copyright © 2017 - 2024 Prof. Dr. İlhan Helvacı. Tüm hakları saklıdır.
X